Ölüdeniz, adı gibi durgun bir göl niteliğindedir. En fırtınalı günlerde Belceğiz kıyıları dalgalarla boğuşurken, Ölüdeniz’de sadece çırpıntılar meydana gelir. Ancak durgun gibi gözüken Ölüdeniz, gözle görünmeyen üç nedenle kendini hemen her gün yenilemektedir. Bunlardan ilki, Ölüdeniz’de mevcut yoğun kaynak suyu çıkışları, dipte içeriden açık denize doğru bir akıntı yaratmaktadır. İkincisi, bu kaynak sularının yarattığı tuz farkından dolayı açık denizden içeriye ve dışarıya devamlı bir sirkülasyon oluşmasıdır. Üçüncüsü ise gel-git etkisi ile iki-üç günde bir deniz ortalama yarım metre yükselir ve alçalır. Bu da büyük miktarda deniz suyu giriş ve çıkışı sağlamaktadır. Ölüdeniz kumsalı yüzde seksen iki oyla 2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilmiştir.
Fethiye’nin Faralya Köyü’nde bulunan Kelebekler Vadisi;Ölüdeniz’in en çok bilinen ve en merak edilen lokasyonlarından bir tanesidir.Ulaşımın teknelerle sağlanan Kelebekler Vadisi her yıl yüz binlerce insan tarafından ziyaret edilmektedir. Bungalow tarzı evlerde çadırlarda konaklama sağlanılan bölge özellikle Dünya genelindeki gezginler tarafından rağbet görmektedir.
Kabak Koyu denizde yüzmekten sıkılanların isterlerse şelalede yüzebilecekleri, kayalara tırmanış yapabilecekleri ya da Babadağ’ın eteklerinde yürüyüş yapabilecekleri muhteşem doğasıyla ziyaret edilmesi gereken bir koydur.
Kayaköy, turizmde de önemli yeri olan, 19. yüzyıl başında kurulmuş, yamaçlara dayalı ve nispeten yakın tarihli bir yerleşim olmakla birlikte, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, tamamı Rum, 3000 nüfuslu bir kasaba boyutuna ulaşmış, eski adıLevissi şeklinde geçen mahalledir. 1957 Fethiye Depremi ile evler harabeye dönüşmüş olsa da, canlı müze niteliği ile turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Kayaköy’de gezilip görülecek yerler arasında büyük ve küçük kilise ile on dört şapel bulunmaktadır. Ayrıca küçük kilise yanında bir çömlek atölyesi (Çömlekhane) vardır. Küçük kilise yolundan yalnızca deniz veya yürüyerek ulaşımın mümkün olduğu Soğuk Su koyuna yaklaşık kırk dakikada gidilebilir. 1923 yılında gerçekleşen mübadeleyle Levissi’de yaşayan Rumlar Yunanistan’a göç ederken Kayaköy’e de Selanik ve civarından gelen muhacirler yerleşmişlerdir.
Orta çağda, Smybola olarak bilinen Ölüdeniz Havzası içerisinde yer alan adanın en yüksek tepesindeki kilisenin Noel Baba olarak bilinen Hristiyanlığın 11 havarisinden biri olan Aziz Nikolas’a ithaf edildiği düşünülüyor. Adayı yürüyerek gezebiliyorsunuz.Tepedeki doğu-batı uç noktalarında iki kilise yer alıyor. Depremden yıkılmış kiliselerin duvarlarında bulunan freskler ve mozaikle kaplı tabanlar tahribe uğramış.Dini yapıların dışında adada yaşayan ve çalışan insanların barınakları olan evlerin de kalıntıları görülebilir. Kalıntıların bazısı kıyıyla deniz arasında kalmış. Batık kalıntılar denizin 2 m derininde bulunuyor. Burada yüzmek çok keyifli.
Ölüdeniz’de gündüzleri geçirdiğiniz sükuneti ve huzuru yerle bir edecek, sınırsız eğlence ve en kaliteli müzikleri sunan mekanların buluştuğu adresi mutlaka görmelisiniz.
Günümüz Fethiye şehrinin bulunduğu yerde, Bir Likya ve Antik Yunan kenti Telmessos bulunmaktaydı. Amintas Kaya Mezarı, şehrin güney tarafında dağın eteklerinde, dağın dibinde yer almaktadır. Etkileyici görünümlü mezar MÖ 350 yılında inşa edilmiş ve adını “Amyntou tou Ermagiou” yazılı yazıttan almaktadır. Yunanca yazıt, “Hermagios’un oğlu Amintas” anlamına gelmektedir.
Fethiye Müzesinde kent ve çevresindeki antik yerleşimlerinde sürdürülen kazılarda elde edilen buluntular sergilenmektedir. Bu müzede özellikle Telmessos Antik Kent buluntuları bulunmaktadır. Tunç, Arkaik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ait arkeolojik buluntular, Menteşe, Osmanlı imparatorluğu ve yakın döneme ait etnografik eserlerde müze içerisinde sergilenmektedir.Fethiye Müzesine giriş ücreti ödenmemektedir. Ayrıca yaz aylarında 08:00-19:00 saatleri, kış aylarında 08:00-17:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Fethiye salı pazarı çok büyük bir alana kurulmuş olan bu pazarda taptaze sebze ve meyveleri bulabileceğiniz gibi çok çeşitli giysi, ev tekstili ve hediyelik eşya da alabilirsiniz. Yorulup bir yemek molası vermek istediğinizde geniş bir alana kurulmuş mekanlarda taze taze pişirilen çeşitli gözlemeleri tadabilir, taze nar suyu içerek serinleyebilirsiniz.
Paspartu çarşısı eski kent olarak bilinmektedir. Yani Fethiye’nin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Şehir bu noktanın etrafında gelişmeye başlıyor. Paspatur Çarşısı’nda normuna uygun aslının yitirmeden restore edilmiş ahşaptan yapılmış cumbalı güzel evler vardır. Yine Osmanlı Dönemi’ne ait 1891 senesinde inşa edilen tarihi hamam kemerleri ve de kubbeleri tarihin en derinliğinden kalkıp günümüze kadar ulaşan bir başka tarihi kalıntılardır. Çarşı tam olarak tarihi binaların arasında kurulmuştur. Yüz yıllar boyu akan su çarşının tam hareketli olan noktası ortasından geçer ve bu da çarşıya adını verir.
Türkiye’nin hiç bir şehrinde, böyle bir ortamı bulamazsınız. Kare şeklinde tasarlanmış bir hal düşünün. Bu halin tam ortasında ise balık tezgahları. Tezgahları sarmalayan restoranlar. Her gün en az 50 çeşit balığın göz doldurduğu tezgahlardan pazarlık yaparak balığınızı alıyorsunuz. Balığı aldığınız döneme, mevsime ve hava şartlarına göre fiyatlar da değişiyor. Görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.
Bölgenin en önemli doğal güzelliklerinden biri olan Saklıkent Kanyonu, sizlere harika bir doğa yürüyüşü sunan ortamlardan biri olarak gezip görmenizi tavsiye edeceğimiz yerler listesindedir.
Muğla’nın Fethiye ilçesine 42 kilometre uzaklıkta bulunan Tlos Antik Kenti, Likya yol ağı yedi farklı yönden buraya bağlanması, kapladığı alanın genişliği ve sarp kayalıkların arasında korunaklı bir yer nedeniyle şehre “Metropolis” unvanı verilmiştir. Likya birliğinin en önemli 6 şehrinden birisi olarak kabul edilir ve Xanthos, Myra, Olympos, Patara ve Pınara gibi 3 oy hakkına sahiptir. Likya birliğinin en uzun ömürlü merkeziydi ve Pegasus kahramanı Bellerophontes’in yaşadığı yer olarak bilinen Tlos, Likya birliğinin spor, Roma döneminin ise piskoposluk merkeziydi.
Likya Birliğinin çok önemli yerleşimlerinden olan Letoon, 1988’den bu yana Ksanthos Antik Kenti (Xanthos) ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesine yer alıyor. Xanthos ve Letoon antik kentleri içerdikleri arkeolojik değerler açısından dünya mirasının önemli öğelerindendir.
İztuzu Kumsalı dev kaplumbağalar “Caretta Caretta”lar ile Dünya’ca ünlendi. Kumsalın bir ucunda İztuzu Plajı tesisleri, öteki ucunda da Dalyan ağzı günübirlik plaj tesisleri yer alıyor. Kumsal kilometrelerce uzanıyor.